23 Mart 2025 tarihinde sabah saat 7:40’ta babaannemi kaybettik. Benim için yeri çok farklı olan bir insandı. Hayatımda daha önce yakınımdan kimseyi kaybetmemiştim benim için çok büyük bir boşluk yarattı. 3 ay önce geçirdiği beyin kanaması yüzünden girdiği beyin ameliyatından doktorların ‘her şeye hazırlıklı olun’ uyarılarıyla çıkmıştı. Yoğun bakımdan servise çıktığında ailecek yaşadığımız mutluluğu anlatamazdım. Her şey iyiye giderken bir gün zaatüre oldu ve ambulans ile hastaneye kaldırmak zorunda kaldık. O geceyi hiç unutamıyorum ambulans geldiğinde paramedik bize oksijeninin çok düşük olduğunu söyledi ve acilen hastaneye kaldırdık. Acilde yatıyor oksijen takviyesi alıyordu bilinci açık değildi baygın gibiydi sadece nefes alıyordu. O akşam yoğun bakımlarda yer olmadığı için kırmızı acil alanda tedaviye başlandı kırmızı alana dışarıdan insanların girmesi yasaktı. Sabah olduğunda doktoruyla konuşmak için kapıyı çaldığımda içeriden bir hemşire girip görebileceğimi söyledi. Gördüğümde çok mutlu oldum gözleri açıktı, bilinci yerindeydi yanına gidip nasılsın diye sorduğumda bana iyiyim diye cevap verdi konuşabiliyordu çok mutlu olmuştum. Aynı gün yoğun bakımda yer açıldığı için yoğun bakıma aldılar ama içim buruk değildi çünkü önceki gündeki halinden eser yoktu çok daha iyi durumdaydı. Yoğun bakımdan çıktığında fazlasıyla canlıydı konuşuyordu ve bilinci yerindeydi. Bir kaç gün sonra servisten eve çıkardık her şey yolundaydı. Günler sonra aldığı kan sulandırıcıdan ötürü midesinde kanama gerçekleşti bir kaç gün serviste tedavi edilmesine rağmen tekrar yoğun bakıma girmek zorunda kaldı. Yoğun bakımdan çıktığında bu sefer bağırsaklarında kanama meydana geldi. Tekrar acile kaldırmak zorunda kaldık ve tekrar yoğun bakıma alındı. Bu onun son yoğun bakımıydı. Yoğun bakımdayken doktor kanamanın durduğunu fakat vücudunda enfeksiyon olduğunu tedaviye cevap verdiğini fakat çok fazla yorulduğunu ve vücudunun bunu kaldıramama ihtimalinin yüksek olduğunu söyledi. 21 Mart 2025 tarihinde son kez yoğun bakımdan çıktı. Servise aldığımızda çok iyidi diyemem ama bilinci yerindeydi, kan değerleri normal sayılırdı ve en önemlisi yemek yiyebiliyordu tekrardan umutlanmıştık. 22 Mart günü babam beni aradı ve babannemin durumunun iyi olmadığını söyledi. Bütün aile toplanıp ziyarete koştuk hemen. Boş bakışlarla tavana bakıp nefes alıyordu ve tepkileri zayıftı. Artık yolun sonuna geldiğini anlamıştım ama yinede umudumu kaybetmek istemiyordum. Ve 23 Mart 2025 sabahı telefonum saat 7:42’de çaldı arayan babannemin bakıcısıydı ve ağlayarak babannemin vefat ettiğini söyledi. Bunun yaşanmasını bekliyordum fakat yine de duygularıma hakim olamıyordum. Hemen babama haber verdim ve hızlıca hastaneye gittik. Hasta yatağında yatan babannemi hemen yanıbaşındaki sedyeye almışlardı. Siyah elbise gibi bir torbanın içindeydi sadece yüzü açıktı. Önceki gün nasıl tavana bakıp nefes alıyorsa aynı pozisyondaydı fakat bu sefer nefes almıyordu. Son bir kez baktım. Sonra hemşire gelip sadece yüzüne kadar açık olan fermuarı kapattı o an yaşadığım burukluğu kelimelerle ifade edemem. Son kez görmüştüm ve bir daha asla göremeyecektim. Elimize üstünde ‘ölüm kağıdı’ yazan evraklar tutuşturdular ve morga gitmemizi söylediler. Morga gittik hastane morguna girişini yapmadan direkt olarak cenaze işlerini arayıp mezarlıklar müdürlüğünden aracın gelmesini bekledik. 15-20 dakika sonra araç geldi, görevli aracın içinden bir tabut getirdi ve babannemi o tabuta yerleştirip akabinde tabutuda cenaze arabasına yerleştirdik. Mezarlıktaki gasilhanede yıkama işlemi yapıldı. Yıkayan abla son bir kez yüzünü görmek ister misiniz diye sordu abimle evet diyip son kez yüzüne baktık. Kefenli bir şekilde tabuta geri yerleştirdik. Cenazeyi Rize’ye aile mezarlığına defnedecektik. Aynı günün öğle namazının ardından cenaze namazını kıldık ve sonra tekrar mezarlığın morguna götürdük. Ertesi günün sabahına uçak bileti alıp Rize’ye gittik aynı günün akşamına doğru babannem kargo uçağıyla geldi cenazeyi teslim aldıktan sonra ikizdere merkez cami morgunda bir gece daha bekledikten sonra ertesi gün öğle namazına yakın köye çıkardık. Öğle namazından sonra tekrar bir cenaze namazından sonra 15 yıl önce vefat eden dedemin yanında önceki günden açılıp hazırlanmış mezara koymak için toplandık. Mezara abim ve ben indik babannemi yerleştirmek için kendi ellerimle mezara koydum tek tek bağlarını çözdüm üzerine tahtalarını serdik ve mezarı kapattık. Bir nesil daha hakkın rahmetine kavuşmuş oldu. Canım babannem inşallah dedem ile birlikte cennette çok mutlusunuzdur. Bana yaşattığın her şey için sana çok minnettarım. Seni kaybettiğime çok üzülsemde son 3-4 ayda çektiklerini en yakından gözlemlediğim için acının son bulmuş olmasına sevindim. Seni hiç bir zaman aklımdan çıkarmayacağım.